22 Ocak 2011 Cumartesi

Büyü Bozumu Mevsimi

O çalıyor!
Ben yazıyorum!
O’nun piyanonun üzerinde parmaklarını gezdirişiyle benim klavye üzerinde gidip gelişlerim benzer. Aynı anda coşuyor, aynı anda kararsız kalıyor, notalara aynı anda vuruyor, koşuyor, duruyor, aynı anda soluklanıyoruz. Kaybediyorum kendimi çünkü o da kaybediyor. Kelimeler dökülüyor notaların her vuruşunda. Silkeliyor beni tüm kırıntılarım dökülene kadar. Ve hakkını veriyorum…
Noktalama işretleri yok virgül nokta tırnak soru işareti ünlem üstten ayırma parantez konuşma çizgisi üç nokta hepsini kaldır rafa büyük harfler kimin umurunda küçüklerin yanında kuralları at kenara varsın hiç kimse soluklanmasın herkes hep telaşlı olsun nefesi kesilerek yaşasın ara vermeden karmakarışık tatları ayırt etmeden varsın hiç sonlanmasın yaşanan acılar varsın kimse kimsenin ne dediğini umursamasın kendine has yaşasın varsın kimse merak etmesin kimseyi sormasın halini hatırını varsın şaşırmayalım kabulleniverelim her şeyi geldiği gibi varsın hiç kimse hiçbir şey önemli özel olmasın varsın gizli saklı odalarda konuşulmasın hiçbir şey her şey ulu orta söylensin varsın sussun herkes bir anda ölüm olsun varsın devamsız olsun sonlu olsun her şey
O’nun saksofona üfleyişindeki şevkle benim klavye üzerinde gezinen parmaklarımdaki tutku benzer. Aynı anda düşlere dalıyor, aynı anda nefes alıyor ve sonra tüm benliğimizle veriyoruz nefesimizi, kayboluyoruz yaptığımız işin içinde. Kaybediyorum kendimi çünkü o da kaybediyor. Kelimeler dökülüyor notaların her vuruşunda. Silkeliyor beni tüm kırıntılarım dökülene kadar. Ve hakkını veriyorum…
Notalar başımın üstünde dans ederken ben aralarından seçtiklerimi kelimelere döküyorum. Kalanlar içime doluyor.
Ve kalp atışlarım… Artık kontrol edilemez haldeler. Nefes nefese kalıyorum. Parmaklarım duruyor, kararsız! Çünkü artık notaların tutkusundan çok ayrı onların tutkuları. Daha az önce benzerdiler, beraberdiler. Şimdiyse duymuyorlar bile. Kaybediyorum kendimi bu defa yalnız.
Durup dinliyorum. Gözlerim kapanıyor. Yavaş, sakin piyano vuruşları. Yumuşacık!
Yükseliyorum sanki ve gülümsüyorum. Biliyorum ki gözlerimi açtığımda her şey bitecek. Tüm o büyü, notalardan taşıp gelen o büyü kaçacak; koşup kendine saklanacak. Çünkü başta ben bozdum, yalnızca kendi tutkularına kapılan parmaklarım bozdu büyüyü. Ama bu kadar değil, buraya kadar değil bu birleşme.
Başka bir gece…
Başka notalar gelip saracak parmaklarımı
ve yine dönüp duracak,
durup dolacak içime.
Yine ortak tutkularla akıp gidecekler gecede
tüm büyüleriyle!
Büyü bozumu mevsimi
geride kalacak bir kez daha böylece.

Hiç yorum yok: