6 Şubat 2011 Pazar

Kelebek Tanrı

Rengârenk kanatlarıyla bir kelebek!
Kanat çırpışları, dalgalar gibi… Salına salına, yumuşacık, aşkla dalgalanıyor havada. Bildiğiniz kelebeklerden değil o. Zaten süzüldüğü hava da bildiğiniz hava değil.
Havası, suyu, ateşi bir bu âlemin. Sadece renkleriyle var olan bir evren burası. Renkler, yok olmayı bırakın, solsa dahi tekdüzeleşir yaşam. Tekdüzeleşir varlıklar. Renklerini kaybederler ve bu âlem de yitirir renklerini. Yok oluşun başlangıcıdır bu.
Rengârenk kanatlarıyla bir kelebek!
Kanat çırpışları, dalgalar gibi… Salına salına, yumuşacık, aşkla dalgalanıyor havada. Bildiğiniz kelebeklerden değil o. Yere yakın kuşların kanat çırpışlarından oluşan dalgaların renkleriyle sörf yapar. Su damlalarından oluşan, ahtapotun kolları kadar çok sesli bir kuyruğu vardır- onu sizin bildiğiniz kelebeklerden ayrı kılan. Turuncuyu sever ama maviyi daha çok sever. Mavi bir hayatı var bu yüzden; sizin bildiğiniz denizlerin mavisinden ama ıslak olmayan bir hayat.
Denizi, karası, göğü bir bu âlemin. Sizin bildiğiniz kuşlar, balıklar, insanlar, hayvanlar yok burada. Çok kuyruklu kelebekler, güvercin kanatlı böcekler, çiçeklerle oynaşan yunuslar, iki başlı kuşlar, kuyruklarında bir dünya taşıyan balıklar… Açılan bembeyaz sayfalarında yaptıkları tek şey, kendilerininkiyle beraber birbirlerinin de hayatlarına renk katmak. Var oluşun sevilirliğidir bu.
Rengârenk kanatlarıyla bir kelebek!
Kanat çırpışları, dalgalar gibi… Salına salına, yumuşacık, aşkla dalgalanıyor havada. Bildiğiniz kelebeklerden değil o. Yere yakın kuşların kanat çırpışlarından oluşan dalgaların renkleriyle sörf yapar.  Pembeli, sarılı, morlu, turunculu renk akımlarına bırakır kendini adrenalini doruklarda yaşar. Ömrünün kısalığından değildir korkusuzluğu. Dedim ya bildiğiniz kelebeklerden değildir o diye. Sonsuz bir görevi vardır bu âlemde, kimsenin bilmediği. Ve sonsuz bir sırrı, kimseye söyleyemediği.
Özgürlüğü, esareti, sevgisi, öfkesi bir bu âlemin. Renk ayrımı yapmadan severler birbirlerini. Kiminin mavisi, kiminin moru, kiminin alı, kiminin karası… Hep yaşanmışlıkların hatırası. Her şey iç içe geçmiş bir karmaşa yaratmış göstermelik ama içerden bakana düzen apayrı… Mucizenin yansımasıdır bu.
Rengârenk kanatlarıyla bir kelebek!
Kanat çırpışları, dalgalar gibi… Salına salına, yumuşacık, aşkla dalgalanıyor havada. Bildiğiniz kelebeklerden değil o. Yere yakın kuşların kanat çırpışlarından oluşan dalgaların renkleriyle sörf yapar.  Pembeli, sarılı, morlu, turunculu renk akımlarına bırakır kendini adrenalini doruklarda yaşar. Tanrısı olduğu âlemi her şeyiyle korumak, saklamak için sıradan görünür tüm olağanüstülüğüyle. Kimsenin bilmediği ve kimseye söyleyemediğidir bu!
Yaratanı, yaratılanı birdir bu âlemin. İç içe yaşarlar. Ve tanrının varlığı, yokluğu, mucizesi her şeyidir bu.
Rengârenk kanatlarıyla bir kelebek!

Hiç yorum yok: