3 Kasım 2010 Çarşamba

Eskilerden Bir Parça Bugün Depreşen Duyguların Hatrına

Benim Güzel Dostlarım(!)

Ne var biliyor musunuz benim güzel dostlarım(!)? “ ‘İyi ki varsın’ hayatımda” dediklerim, diyebildiklerim teker teker yok oluveriyorlar ortadan. Hâlbuki daha paylaşılacak ne de çok şey vardı; size, bize, hepimize, hepinize dair… Ve ben korkuyorum artık. Varlığınızdan, en az yokluğunuz kadar korkuyorum. Teşekkürler!

Bir göz kırpıp hayatımın kenarından gidecekmişsiniz meğer ben fazla abartmışım varlığınızı. Henüz alışamadım, kusuruma bakmayın sakın size fazladan verdiğim değerler için. Bilen bilir ben göz falan kırpamam. Ne fiziken, ne de ruhen. Kimsenin hayatına ‘Bir bakıp çıkacaktım!’ diye giremem- yaşanmış, yaşanacak hayal kırıklıkları yüzünden… Hal böyle olunca benim güzel dostlarım(!), hayatıma giren her yeni vücutta, her yeni ruhta yine devam ediyorum sizlere hak etmediğiniz değerleri vermeye. Akıllanmıyorum. Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, ne kadar acıtırsanız acıtın akıllanmayacağım da! Sizi sevmeye devam edeceğim. Birçok şeyi sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Varlığınızı önemsemeye devam edeceğim. Ve siz birer birer yok olup gittiğinizde üzülmeye de… Öyle ya; benim ihtiyacım var varlığınıza, peki sizin bu rahatlığınız neden!?

Ahh, durun söylemeyin benim güzel dostlarım(!) , ben biliyorum galiba bu rahatlığın nedenini. Ama tamam ben de susuyorum, madem siz gizli kalsın istiyorsunuz öyle olsun...

Ne zaman isterseniz o zaman arkanızı dönüp, defolup gidebilirsiniz. Hayır, hayır sorun değil. Fazladan sorumluluk altına girebilmek herkesin harcı değil anlıyorum sizleri ve her gidişte tozlu raflara kaldırıyorum mevcudiyetinizi.

Hoşça kalın benim güzel dostlarım (!) !

(…)

Heyyy! Hayatıma, bana göz kırpmak isteyen yeni ruhlar, korkmayın benden gelip geçmekten… Hayatta gelip geçici olmak sizi üzmüyorsa çekinmeyin! Her birinize, büyük, parlak, sıcak, kararlı, büyüleyici birer dilim sunabilirim kendimden, tadabilirsiniz beni. Sonra bir kalıcılığı olmayan yolunuza devam edersiniz. Belki düşünmezsiniz bile ama yine de söyleyeyim, merak etmeyin beni. Aldığı tatla yetinmeyip, ikinci dilimi ve dahasını istemekten korkmayan gerçek ruhlarla devam edeceğim ben de yoluma… Arada yokluğunuzu hissedeceğim çünkü ben sizler gibi olmayı henüz beceremedim, üzgünüm. Ve…

Hoşça kalın!

“Ey ulu yıldız..! kendilerine ışık saçtıkların olmasaydı,
saadetin nerde kalırdı..! “
Nietzsche

Hiç yorum yok: